3 yaşında fil hastalığına yakalanan Diyarbakırlı Gamze, 15 ayda 163 kilo verdi

Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Diyarbakır’da 3 yaşındayken yakalandığı Lenfödem (fil hastalığı) nedeniyle hayat standardı düşen ve kilo almaya başlayan Gamze Kanik, fazla kilosu nedeniyle 14 yaşında adamakıllı eve kapandı. Dışarı ile bağını koparan ve evden dışarı çıkmayan Kanik, 22 yaşında 230 kiloya ulaştı.

ara sıra intiharı düşünen ve ailesinin yalnız bırakmadığı Kanik, kuzeninin tavsiyesi sonrası İstanbul’da 3 ay fizyoterapi tedavisi gördü. Çare sonrası 167 kiloya düşen Kanik, Diyarbakır’a döndü. Burada beslenme uzmanı Mehtap Yakut ile tanışan Kanik, uygulanan perhiz tedavisi sonrası 60 kiloya dek düştü. Oysa son dönemde sigarayı bırakan Kanik, 67 kiloya çıktı. Hastalığı sebebiyle zaman zaman kilo alıp veren Kanik, bu kilosunu korumayı amaçlıyor. Konservatuar okumayı düş eden ve konut şarkı sözü yazar Kanik’in en büyük hayali ise ‘O Ses Türkiye’ yarışmasına katılarak Murat Boz ile düet yapmak.

’14 YAŞINDA KENDİMİ EVE KAPATTIM’

3 yaşından beri bu hastalığın pençesinde olduğunu açıklayan Kanik, şunları söyledi:

“Okula başladıktan daha sonra dost ortamlarında benimle dalga geçenler oldu. Okulu bıraktım. Ondan daha sonra kilo almaya başladım ve 14 yaşında artık kendimi hep eve kapattım. 22 yaşına dek da 230 kiloya dek çıktım. Biz akrabalarla aynı sitede oturuyorduk ve ben hiçbirine gidemiyordum ve defalarca böyle düşünüyordum; Acaba ben de bir gün dışarı çıkabilecek miyim? Bir gün ben de yürüyebilecek miyim? Ondan sonradan kuzenimin bana bir lafı vardı. Beni tam damardan vurdu. Yüzüm, yüzüm diyorsun, git aynada bir kendine bak. Yüzünden aşağıdaki gerçekleri gör diye. Gittim aynadan kendime baktım o anda kendimle yüzleştim. Bedensel sıkıntılarım olduğu için çare olamıyordum. cileri çağırdık, bana destek eli uzatıldı. İstanbul’da fizyoterapi gördüm. 3 ay kaldım orda. Bandajla çorap tedavisi ve masaj uygulandı bana. Biz o ödemi vücuttan da idrarla çıkarttık. Diyarbakır’a geldiğimde 167 kiloydum. Ay Işığı hocanın kapısına geldim. Derdimi anlattım.’ 2 sene sonra seni farklı bir Gamze yapacağım’ dedi. Doğrusu dediğini yaptı. Benim fiziki durumum olmadığı için evdeki yiyeceklerle perhiz yaptım. Yağı kestim, tuzu kestim, şeker kullanmadım, dere yasak, ödem hastası olduğum için kahve fazla az, su fazla az. Yoğurt yedim. Yani bir nevi diyeti kendime eğlenceli hale getiriyordum.”

‘YAŞAYAMADIĞIM HAYATI ŞU AN YAŞIYORUM’

Kiloluyken dışarıyı pencereden izlediğini ve her zaman ‘Bir gün gezebilecek miyim?’ diye düşündüğünü vurgulayan Kanik, “Düğünlere gitmiyordum. Artık intiharı bile düşünmüştüm. Çünkü durumum çok fazla kötüydü. Ailem beni yalnız bırakmıyordu. Bir dost ortamım yoktu. İnsanların bir Gamze Kanik’ten haberi yoktu. Ağabeyimin arkadaşları beni bilmezler. Çünkü ben herkesten saklanıyordum. Bir kadın ayakkabısı giymek, en büyük hayalimdi. Okuluma sürdürmek hayalimdi. Şu an açık öğretim okuyorum. Yaşayamadığım hayatı şu an yaşıyorum. Her umut yeni bir başlangıçtır. Şu an 10 kiloya takriben kilo alışım oldu. Çünkü sigarayı bıraktım. Ben eksi 107 kilo verdim, 10 kilo benim için hiçtir. Hedefim 60 kilo olmak. Bunun için çabalıyorum. Derhal artık geziyorum. En azından kimse dalga geçmiyor benimle. Herkes bana acınacak durumda bakıyordu. Halen onun etkisi var bende. Acaba ‘Çıksam insanlar bana bakar mı?’ diye düşünüyorum bazen. Utangacım bu konuda. Kilo vermem hastalığım için de mükemmel oldu. Çünkü lenfödem hastalarına kilo hiçbir şekilde iyi değil. Hemen geziyorum, tozuyorum kafelere gidiyorum. 22 yaşıma değin hayatım kabus, 25 yaşından daha sonra yaşam benim için bitmiş başlıyor” diye konuştu.

‘O SES’E KATILMAYI FAZLA İSTİYORUM’

Konservatuar okumak istediğini ve söz yazdığını dile getiren Kanik, “O Ses’e katılmayı çok istiyorum. Murat Boz hayranıyım. Kendime diyordum, acaba ben O Ses’e katılabilir miyim bir gün? Daima öyle bir hayalim vardı ve hala var. Kuzenim iyi ki bana o lafı söylemiş ve ben o tepe aynasının karşısına geçmişim. Ve iyi fakat de hayatımı böyle değiştirmişim” ifadelerini kullandı.

‘TARTIYA BİLE ÇIKAMIYORDU’

Beslenme Uzmanı Ay Işığı Yakut ise lenfödem hastalarında beslenmenin çok manâlı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Çare sürecinde daha iyi cevap alabilmeleri için gıda konusunda biz devreye giriyoruz. Gamze’de de bunu yaptık. Gamze zaten daha önce tedavi görüp 170 kiloya kadar inip bana geldi. Biz onu 60’lara dek düşürebildik. Perhiz fazla bandaj sistemiyle tedavisine devam ederek yaptık bunu. Bu hastaların çok riskli durumları var. Tuzu çok abartmadan diyetlerine devam etmeleri gerekiyor. Jurnal içecekleri su bile çok manâlı. Çok süratli hareket edemiyorlar. Çünkü ödem miktarları artabiliyor. O yüzden bunlarda uyguladığımız sistem çok böyle ince detaylar gerektiren bir sistem. Bir diyetisyen olarak buna çok dikkat ettik. Gamze bana geldiğinde sosyo-ekonomik durumu fazla da iyi değildi. Biz bunu da göz önünde bulundurarak ona bir diyet hazırladık. En Ince Ayrıntısına Kadar evde ailesiyle beraber, fazla aileden kopmadan da diyet yapmasını sağladık. Evde pişen yemekleri daha doğru pişirme yöntemleriyle daha kontrollü herkesin seviyesine inebilecek şekilde bir diyet hazırladım Gamze’ye. Hem Gamze’de kilo kaybını sağladık, ayrıca de lenfödem hastası bağlı iyileşemiyor. Çünkü Gamze 3 yaşında öğrenmiş lenfödem hastası olduğunu. Hala sürekli bir sağlık durumu sorunu. Fakat en azından artık daha iyi dışarı çıkabiliyor. Sosyal hayatına devam edebiliyor. Biz onu o noktaya getirdik. Sadece diyetle sporsuz, sadece doğru beslenmeyle biz 107 kilonun üzerinde bir kilo kaybettik. Bunu gerçekten 1,5 yıla yakın bir sürede verdik. Sonrasında bunu korumaya devam ettik. Bana geldiğinde tartıya bile çıkaramıyordu. Ayağını kaldırıp ayakkabısını bile çıkaramayan bir danışandı. Zaten yürümesi çok sıkıntılıydı. Özel araçlarla gelip gidiyordu. Ama şu an nerdeyse koşuyor.”

(DHA)

Bu Yazıya Tepki Ver