Alzheimer Hastalığı Beyindeki Değişiklikler Orta Yaşta Başlıyor

Screenshot_17
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Alzheimer, beyindeki değişikliklerin klinik belirtilerden yıllarca önce, 45-50 yaşlarında başladığı bir hastalıktır. Bu sessiz dönemin ardından, 65 yaşından sonra hastalığın belirtileri ortaya çıkar.

  • Alzheimer Hastalığına Dair Önemli Bilgiler

Alzheimer, beyin hücrelerine zarar veren ve ilerleyici bir nörolojik hastalık olan demansın (bunama) en yaygın türlerinden biridir. Nöroloji uzmanlarına göre, Alzheimer’ın orta yaşlarda başladığına dair bilimsel kanıtlar bulunmaktadır. Bu hastalık preklinik (çok erken) dönemde hiçbir belirti göstermeyebilir ve belirtiler genellikle 65 yaşından sonra ortaya çıkar.

  • Alzheimer’ın Başlangıcı Araştırmalarla İspatlandı

Alzheimer’ın beyindeki toksik maddelerin (beta amiloid ve tau proteini) birikiminin, hastalık belirtileri başlamadan 15-20 yıl önce meydana geldiği çeşitli araştırmalarla tespit edildi. Hastalığın bu sessiz dönemi, ortalama olarak 45-50 yaşlarında başlar ve beyin bu dönemde hastalığa karşı direnç gösterir. Ancak bu süreç sonunda beyin tükenir ve klinik belirtiler ortaya çıkar.

  • Erken Yaşta Neden Fark Edilmez?

Beyin, beta amiloid ve tau proteini gibi toksik proteinlere ve onların yaptığı tahribata bir süre direnç gösterir. Bu direnç süreci en az 15-20 yıl veya daha uzun sürebilir. Bu süre içinde beyin, hastalığın belirtilerini maskeleyebilir ve kişiye daha fazla sağlıklı yaşam zamanı sunabilir. Ancak süre sona erdiğinde, hastalığın klinik belirtileri ortaya çıkar.

  • Bazı Kişilerde Neden Geç Başlar?

Alzheimer’ın patolojik bulgularına sahip kişilerin yaklaşık yüzde 40’ında neden bunama belirtileri olmadığı veya neden negatif PET sonuçları alındığı hala tam olarak açıklanamamıştır. Bununla birlikte, “rezerv hipotezi” olarak adlandırılan açıklamalar üzerinde çalışılmaktadır. Bu hipoteze göre, kişilerin beyinlerinin hastalık değişikliklerine karşı farklı bir dirence sahip olduğu ve bu dirençlerin hastalık belirtileriyle doğrudan bağlantılı olmadığı düşünülmektedir. Beyin rezervi ve bilişsel rezerv, bu direncin anahtarları olarak kabul edilir.

  • Beyin ve Bilişsel Rezervin Rolü

Beyin rezervi, beynin büyüklüğü, hipokampüs hacmi, sinir hücresi sayısı ve sinir hücreleri arasındaki bağlantıların sayısı gibi faktörlere dayalıdır ve beyindeki bağlantıları etkili bir şekilde kullanabilme yeteneğiyle ilgilidir. Bilişsel rezerv ise kişinin eğitim seviyesi, entelektüel kapasitesi, mesleki faaliyetleri, IQ derecesi, zihinsel olarak uyarıcı aktiviteleri ve sosyo-ekonomik durumu gibi faktörleri içerir. Bu faktörler, beyin rezervini oluşturur ve hastalık belirtileri başladığında rezervi büyük olan kişilerde daha geç ortaya çıkabilir.

  • Alzheimer Riskini Azaltmak İçin Neler Yapabiliriz?

Alzheimer riskini azaltmak için orta yaşlarda depresyon, hipertansiyon, obezite, diyabet, fiziksel hareketsizlik, stres, sigara ve alkol gibi risk faktörlerinden kaçınılmalıdır. Ayrıca, iyi bir eğitim almak, zihinsel olarak aktif kalmak, sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak da riski azaltabilir. Alzheimer hastalığına karşı erken tedavi için kalp-damar hastalıkları risk faktörlerini izlemek ve tedavi etmek de önemlidir.

  • 80+ Süper Yaşlıların Keskin Bellek Sırrı

Bilişsel süper yaşlılar olarak adlandırılan bazı kişiler, yaşlandıkça hafıza ve bilişsel yeteneklerini koruyabilirler. Araştırmalar, bazı insanların yaşlanmanın etkilerine karşı daha dirençli olduğunu göstermektedir. Bu kişilerin beyinlerinin neden daha uzun süre keskin kaldığını anlamak için çalışmalar devam etmektedir.

Alzheimer hastalığı erken yaşlarda başlayabilir ve bazı kişilerde klinik belirtiler daha geç yaşlarda ortaya çıkabilir. Ancak yaşam tarzı faktörleri ve bilişsel rezerv, Alzheimer riskini azaltmada önemli bir rol oynayabilir. Bu nedenle, sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları edinmek ve risk faktörlerinden kaçınmak Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatabilir veya önleyebilir.

Bu Yazıya Tepki Ver