Cumhuriyet gazetesi davasında yeni gelişme! Kadri Gürsel’e beraat

Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Eski Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin yeniden yargılandığı davada mahkeme, 12 sanığa verdiği mahkumiyet kararında direnirken Kadri Gürsel’in beraatine karar verdi. Daha önce 2.5 yıl ile 8 yıl arasında değişen hapis cezaları vermişti. Bu kararla birlikte dosya yeniden Yargıtay’a gönderilecek.

CUMHURİYET GAZETESİ DAVASI MÜTALAASININ AYRINTILARI ORTAYA ÇIKTI

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada, mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, mahkemenin verdiği hapis cezalarına ilişkin kararında direnmesini talep etti.

Direnmeye ilişkin mahkemeye savcılıkça sunulan mütalaada, sanıklar tarafından eylem ve fikir birliği içerisinde hareket edildiği belirtilerek, FETÖ tarafından örgütsel amaçlar doğrultusunda kullanılan Taraf gazetesinin, kamuoyunda bu niteliği anlaşıldıktan sonra 17-25 Aralık darbe girişiminin hemen öncesinde 2013 yılı içerisinde gazetenin yönetiminde etkin konumda olan Cumhuriyet Vakfı’nın yönetiminin, kanuna ve hukuka aykırı işlemler ve yönetim kurulunda yapılan usulsüz oylamalar sonrasında bir kısım sanık tarafından ele geçirildiği ifade edildi.

Yönetimin ele geçirilmesini takip eden süreçte gazetede ve internet sitesinde bilinçli ve sistematik olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasal düzeni ve toprak bütünlüğü aleyhine faaliyet yürüten silahlı terör örgütlerinin bu amaç ve hedeflerine ulaşması için terör örgütlerinin amaçları doğrultusunda eylemlerin gerçekleştirildiği aktarılan mütalaada, yayın faaliyeti adı altında terör örgütü elebaşısı ve yöneticilerinin şiddet çağrısı yapan açıklamalarına yer verildiği belirtildi.

Mütalaada, FETÖ mensupları tarafından oluşturulan sahte delil ve belgeler üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni terör örgütleriyle irtibatlandırmak çabasına yönelik faaliyette bulunarak FETÖ, PKK ve DHKP/C silahlı terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı gibi hareket edildiği, terör örgütlerinin eylemlerini perdeleyip meşru gösterme gayreti ile illegal bölücü ve yıkıcı silahlı terör örgütlerinin amaç ve hedefleri doğrultusunda yayınlar yapıldığının anlaşıldığı vurgulandı.

Firari sanık Can Dündar ve ekibinin gazetede etkin konumda geldiği, 17-25 Aralık darbe girişimi sürecinde ve sonrasında sistematik biçimde yalan haberler üretilerek Türkiye Cumhuriyeti Devletini, gerek yurt içinde gerek yurt dışında itibarsızlaştırma amacıyla hareket edildiği belirtilen mütalaada, devlet ve hükümet aleyhine terör örgütleri FETÖ, PKK ve
DHKP/C’nin amaçlarına ulaşması yönünde faaliyet yürütüldüğü ifade edilerek, şunlar kaydedildi:

”Bir kısmı tutuklu bir kısmı firari FETÖ üyesi yargı mensuplarıyla görüşme yapılarak, haber adı altında FETÖ’nün devlete yönelik operasyonel eylemlerine destek olunmuştur. 1 Ocak 2014 ve 19 Ocak 2014 tarihinde FETÖ tarafından durdurulan MİT tırlarıyla ilgili gerçek dışı, somut ve nesnel dayanağı olmayan, yayınlarla ulusal ve uluslararası kamuoyunda Türkiye Cumhuriyeti devletinin terör örgütlerini desteklediği algısı oluşturmak amacıyla hareket etmişlerdir.”

Mütalaada, 31 Mart 2015’te terör örgütü DHKP/C mensupları tarafından cumhuriyet savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesine ilişkin gazetede çıkan ve sanık Ahmet Şık tarafından teröristlerle yapılan röportajda, DHKP/C’li teröristlerin eylemlerinin meşru gösterildiği ve aklamaya çalışıldığı, yine FETÖ tarafından kara propaganda amacıyla sosyal medyada açılan ”Fuatavni” ve ”jeansbiri” adlı hesaplardan yapılan paylaşımlara, gazetede ve internet sitesinde yoğun bir biçimde yer verildiği anlatıldı.

“DARBENİN MEŞRULAŞTIRILMASI İÇİN HAREKET ETTİLER”

Mütalaada, FETÖ tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsü öncesinde darbenin meşrulaştırılmasını sağlama amacı ve kastıyla hareket eden sanıklar tarafından darbe girişimi sonrasında da FETÖ silahlı terör örgütü lehine ve destek niteliğinde gerçeğe aykırı yayınların yapıldığının tespit edildiği anlatıldı.

Mütalaada, şu ifadelere yer verildi:

”Türkiye Cumhuriyet devleti milleti ve fertlerinin güvenliği birliği, huzur ve düzeni ile toprak bütünlüğünü tehdit eden bu olguları bozup yıkmaya yönelik, yalan haber, operasyonel amaçlı yazı ve paylaşımlar ile devletin toprak bütünlüğüne, bağımsızlık ve egemenlik haklarına saldırıda bulunan ve tüm dünyanın silahlı terör örgütü olarak kabul ettiği PKK terör örgütü, DHKP/C terör örgütü ve 15 Temmuz darbe teşebbüsü ile çok sayıda insanımızı ve güvenlik görevlimizi şehit eden FETÖ silahlı terör örgütünün hukuka aykırı amaç ve hedeflerine ulaşmasına çalışılmış, sistematik bir şekilde bu örgütlere yardım ve destekte bulunulmuştur.”

Mütalaada, yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma kararına karşı direnme kararı verilerek, daha önceki mütalaada belirtilen sevk maddeleri gereğince sanıkların cezalandırılması talep edildi.

CUMHURİYET GAZETESİ DAVASININ GEÇMİŞİ

Cumhuriyet gazetesi davasında Orhan Erinç hakkında 6 yıl 3 ay, Murat Sabuncu hakkında “terör örgütüne yardım” suçlamasından toplam 7 yıl 6 ay, Kadri Gürsel hakkında “terör örgütüne yardım” suçlamasından toplam 2 yıl 6 ay, Güray Öz hakkında “örgüte yardım” suçlamasından toplam 3 yıl 9 ay, Musa Kart hakkında “terör örgütüne yardım” suçundan 3 yıl 9 ay, Aydın Engin hakkında “terör örgütüne yardım” suçundan 7 yıl 6 ay, Hikmet Çetinkaya hakkında “terör örgütüne yardım” suçundan 6 yıl 3 ay, Ahmet Şık hakkında “terör örgütüne yardım” suçundan toplam 7 yıl 6 ay, Mustafa Kemal Güngör, Hakan Kara, Önder Çelik hakkında “terör örgütüne yardım” suçundan 3’er yıl 9’ar ay, Ahmet Kemal Aydoğdu hakkında 10 yıl, Emre İper hakkında 3 yıl 1 ay 15 gün, Bülent Utku hakkında “terör örgütüne yardım ve propaganda” suçlamasından ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş, istinaf mahkemesi de bu cezaları onamıştı.

5 yılın altında hapse mahkûm edilen Cumhuriyet çalışanlarının dosyası İstinaf Mahkesi’nce onanmıştı. Onama kararının ardından eski Cumhuriyet çalışanları Güray Öz, Önder Çelik, Musa Kart, Hakan Kara ve Mustafa Kemal Güngör yeniden tutuklanmıştı. Altı eski Cumhuriyet çalışanı 25 Nisan 2019’dan bu yana Kandıra Cezaevi’nde tutuluyordu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, cezası 5 yıldan uzun olan eski Cumhuriyet çalışanlarının başvurusu üzerine Cumhuriyet davasına ilişkin hazırladığı tebliğnamede, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım” suçunu işledikleri gerekçesiyle cezalandırılan gazeteciler Orhan Erinç, Akın Atalay, Murat Sabuncu, Hikmet Çetinkaya ve Aydın Engin ile Ahmet Şık hakkındaki cezaların bozulmasını talep etmişti.

Yargıtay Başsavcılığının 16 Temmuz tarihli tebliğnamesinden 57 gün sonra 12 Eylül’de Yargıtay 16. Ceza Dairesi, tebliğnameye uyup mahkûmiyet kararlarını bozmuştu. Yargıtay, Akın Atalay, Orhan Erinç, Murat Sabuncu, Aydın Engin, Hikmet Çetinkaya ve Ahmet Şık hakkındaki “terör örgütüne yardım”dan verilen mahkûmiyet kararlarını bozmuş, Şık dışındaki sanıklar için beraat talebinde bulunmuştu. Daire, Şık’ın “örgüt propagandası”ndan yargılanmasına hükmetmişti.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, bozma kararının aynı suçtan yargılanan ancak mahkumiyet hükümleri istinaf mahkemesinde kesinleşen Önder Çelik, Bülent Utku, Güray Öz, Musa Kart, Hakan Kara ve Mustafa Kemal Güngör’e de sirayet etmesi gerektiğine karar vermişti. Kararda, mahkumiyet hükmünün kesinleşip infaza başlanmış olması nedeniyle ileride bir hak kaybına sebebiyet vermemek açısından bu kişilerin cezalarının infazının durdurulmasına hükmedildiği belirtilmişti.

Daire, “jeansbiri” hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu’ya FETÖ üyeliğinden verilen 10 yıl hapis cezasının da onanmasına karar vermişti. 25 Nisan’da cezaevine giren gazetenin muhasebe servisi çalışanı Emre İper hakkındaki ceza da onanmıştı. İper, yargı paketinde yapılan değişiklik sonrası tahliye olmuştu.

Bu Yazıya Tepki Ver