Dünya koronavirüs aşısının arkasındaki Türk çifti konuşuyor

Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ABD merkezli Pfizer ile birlikte geliştirdikleri koronavirüs aşısında yüzde 90 başarıya ulaştıklarını açıklayan Almanya merkezli BioNTech şirketi, aileleri Türkiye‘den Almanya’ya göçmüş Özlem Türeci ve Uğur Şahin tarafından 2008’de kuruldu.

Evli olan Türeci ve Şahin çiftinin bu başarısı, son yıllarda göç konusunun tartışıldığı Almanya’da göçmenlerin ülkeye ne kadar faydalı olabileceğine dair bir örnek olarak gösteriliyor. Avrupa Reform Merkezi Baş Ekonomisti Christian Odandahl haberin ardından yaptığı Twitter paylaşımında “Almanya uzun süre göç konusunda ne kadar açık olması gerektiği konusuyla uğraştı ve savaş sonrasındaki ‘misafir işçiler’ programı hep sorgulandı” dedi ve ekledi: “Uğur Şahin’in babası Köln’deki Ford fabrikasında çalışmaya gelen bu misafir işçilerden biriydi, şimdi oğlu dünyayı saran salgına son veren kişi olabilir.”

ALMANYA’NIN EN ZENGİNLERİ ARASINDALAR

BioNTech’in bugün piyasa değeri 20 milyar Euro olarak ifade ediliyor. Çift, Almanya’daki en zengin 100 kişi arasında gösteriliyor. İskenderun doğumlu olan Şahin, her zaman doktor olma hayali kurmuş ve bunu başarmış. Genel olarak kanser ilaçları ve tedavi yöntemleri üzerinde uzmanlaşan şirket salgın sonrası tüm dikkatini aşı çalışmalarına verdi.

YOLLARI HAMBURG’DA KESİŞTİ

Çevresinde mütevazi bir kişi olarak bilinen Şahin, eşi Türeci ile Hamburg’daki çalışmaları sırasında tanıştı. Türeci, 1967 Almanya doğumlu. Türeci’nin babası Almanya’ya göçmeden önce de İstanbul’da doktorluk yapıyordu. Türeci, on yıl boyunca Klinik ve Bilimsel Danışma Kurulu’nda görev yaptıktan sonra 2018’de BioNTech Tıp Şefi oldu. Bugün 53 yaşında olan Türeci aynı zamanda Kanser İmmünoterapi Derneği Başkanlığını sürdürüyor.

AŞI ÇALIŞMALARI NASIL BAŞLADI?

Çift, koronavirüs salgını küresel bir pandemiye dönüşmeden önce bunun gerçekleşeceğini öngörerek 25 yıldır geliştirdikleri yöntemle derhal aşı çalışmalarına başlamaları gerektiğine karar vermiş. İngiliz The Telegraph gazetesine konuşan Şahin, verdiği demeçte bunu bir insani görev kabul ettiklerini ve ekiplerini toplayarak “Artık işimiz bu virüsü yenmek” dediğini aktarıyor.

ÖNEMLİ SÖZLEŞMELERE İMZA ATILDI

BioNTech şirketi Eylül 2019’da Bill ve Melinda Gates Vakfı ile HIV ve tüberküloz tedavilerine yönelik de bir anlaşma imzalamış. Son olarak 2020’de salgın döneminde Prifzer ile Covid-19 aşısı geliştirmek için bir anlaşma yapan şirket Pfizer olanaklarını kullanarak Avrupa Birliği ile de 200 milyon dozluk bir sözleşme imzaladı. Aşının başarıya ulaşması durumunda AB’den ayrı olarak Japonya 120, ABD 100 ve İngiltere de 30 milyon dozluk aşı satın alacak. Times dergisine göre bu son gelişmelerle birlikte şirket 20 milyar euro değerini de aştı ve bu şekilde Prosche ve Deutsche Bank’tan daha değerli hale geldi. Wall Street Journal da şirketin Ocak 2020’den bu yana piyasa değerini üçe katladığını belirtiyor.

PFİZER İLE NASIL ORTALIK KURULDU?

BioNTech, ocak ayından bu yana daha hızlı sonuç alabilmek için Şahin’in baskısıyla haftada yedi gün çalışan iki farklı araştırma grubu oluşturdu. Şahin, bu çalışmalara “Işık hızı Projesi” (Project Lightspeed) adını verdi.

O dönemde ABD’ye seyahat yasağı olduğu için, laboratuvarlarda geliştirilen bazı genetik materyaller Pfizer yöneticilerine ait özel bir jetle ABD’ye taşındı. İki şirket birlikte geliştirdikleri grip aşısını 2020’de denemeye başlayacaktı. Ancak pandemi bu planı değiştirdi. Bu şekilde iki şirket bir sözleşme dahi imzalamadan birlikte çalışmaya dair bir proje için kullarını sıvadı. Şahin bu gelişme ile ilgili olarak ‘Yalnızca güvene dayalı bir şekilde başladık’ diyor. Anlaşma kapsamında BioNTech, mRNA araştırmalarını birkaç yıl önce bulaşıcı hastalıklar birimini kapatmış olan Pfizer’a açtı ve Pfizer da aşı geliştirme uzmanlığı ve altyapısını bu aşının üretimine sundu.

Bu Yazıya Tepki Ver