Yapılan son bilimsel araştırmalara göre, esnek çalışma saatlerinin kabul edilmediği işyerlerinde çalışanların kalp hastalıkları riskinin arttığı gözlemleniyor. Harvard ve Penn State üniversiteleri tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, geleneksel çalışma saatleri olan 9.00-18.00 arasında yoğun bir tempoda çalışmak, kalp hastalıkları riskini artırıyor. Ancak daha esnek çalışma saatlerine sahip olmak bu riski azaltabiliyor.
Araştırmacılar, iş hayatı ile özel hayatının dengesini sağlayabilen çalışanların kalp sağlığının on yaş daha genç olmaya eşdeğer olduğunu belirtiyorlar.
Araştırma, yüksek ve orta ücretli işlerde çalışan 1.528 kişinin yanı sıra düşük ücretli personeli de içeriyor. Sağlık bilgileri, katılımcıların kardiyo metabolik risk skorlarını (CRS) hesaplamak için kullanıldı. Sonuçlara göre, esnek çalışma saatlerine sahip olan ve başlangıçta kardiyovasküler hastalık riski daha yüksek olan katılımcıların CRS değerlerinin azaldığı gözlendi.
Araştırmaya katılan bu çalışanların CRS değerleri normal yaşlarından 5,5 ila 10,3 yıl kadar azaldı. Daha yüksek CRS’e sahip 45 yaş üstü çalışanların ise esnek çalışma seçeneklerinden faydalanma olasılığının daha yüksek olduğu belirtiliyor.
Penn State Uyku, Sağlık ve Toplum İşbirliği Direktörü Profesör Orfeu Buxton, araştırmanın, iş ve kişisel yaşam arasındaki dengeyi iyileştirmeyi ve işyeri kültürünü değiştirmeyi amaçladığını belirtiyor. Ayrıca bu tür değişikliklerin çalışanların sağlığını iyileştirebileceğini ve daha yaygın olarak benimsenmesi gerektiğini vurguluyor. Esnek çalışma saatlerinin kalp sağlığına olumlu etkileri, çalışanların yaşam kalitesini artırabilir.