İş adamı Alp Erkin’den doğalgaz açıklaması

Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Alp Erkin, “TPAO tarafından Karadeniz Ereğli’nin 176 km kuzeyinde açılan Tuna-1 kuyusunda bulunan Doğalgaz tüm vatandaşlarımızı sevindirmesi gereken bir gelişmedir. Türkiye’nin Deniz sondajı ile bulduğu ilk Doğalgaz kaynağı olmanın yanısıra, Raman Garzan Batman’da bulunan petrolden ve Tekirdağ’daki doğalgazdan uzun süre sonra bulunan ilk büyük kaynak olması sebebiyle de moral vericidir.

Bu atmosferde çeşitli haber kanallarında bazı iktisat ve işletme uzmanlarının her nedense Doğal Gazı Yenilenebilir Enerji ile kıyaslamaya çalıştıklarını gözlemlemekteyiz.

Genel olarak, keşfedilen doğalgaz rezervinin çok büyük olmadığını, çıkarılmasının uzun süre alacağını, iktisadi olmadığını beyan ederek bunun yerine Güneş Enerjisi ve Rüzgâr Enerjisinin temel kaynak olması gerektiği tezleri doğru reçete değildir.” Dedi

Alper Erkin sözlerine şöyle devam etti;

Öncelikle Güneş Santralleri

Güneş battıktan sonra Enerji üretemiyor. Güneş battıktan sonra Elektrik ihtiyacımız nereden karşılanacaktır? Bu kadar basit bir soruyu kendisine sormayan bazı akademisyenlerin kamuoyuna yanlış rakam ve birimler üzerinden bilgi vermeleri gerçekten üzücü olmaktadır.

Rüzgâr Enerjisi Santralleri

Çok değişken olan rüzgâr gücü, dünyanın çeşitli Üniversitelerince ve bilim adamları tarafından öngörülmeye ve belli bir planlamaya oturtulmaya çalışılmışsa da bu konuda hiçbir bilimsel veri elde edilememiştir. Tam tersine İspanyadaki bir Rüzgâr Santralinde yapılan ölçümlerde 100 MW gücünde üretim yapılmakta iken 5 dakika içinde bu üretimin 10 MW a düştüğü gözlenmiştir. Yani sadece bir Rüzgâr Santrali bazında üretim 5 dakika içinde 90 MW azalmıştır. 90 MW, 150 bin nüfuslu bir şehrin tüketimidir! Bu 90 MW nereden bulunacaktır?
Tamamen rüzgâr Santrali öneren bu akademisyenlerin Yük Tevzii hakkında reel fikir sahibi olmadığı endişesi doğmaktadır.

Doğalgaz Enerji Santralleri

İşte burada doğalgazın önemi ve yenilenebilir enerji ile fosil yakıt santrallerinin niçin bir denge ve uyum içinde var olması gerektiği anlaşılmaktadır. Orta boyutta bir Doğalgaz Santrali (açık çevrimde) start edildikten 5 dakika sonra 90MW gibi bir güce çıkarak sürekli olarak bu gücü (doğalgaz olduğu sürece) üretebilirler.

Bu bilgiler ışığında, Yenilenebilir Enerjinin daha öngörülebilir türleri olan Hidroelektrik ve Jeotermal Enerjiye Rüzgar ve Güneş ten daha öncelikli bakılmalı ve muhakkak yerli kömür ve yerli doğalgaz kaynakları da araştırılmaya devam edilmelidir.” diyerek Alp Erkin sözlerini sonlandırdı.

Bu Yazıya Tepki Ver