Ortahisar ilçesindeki Gazipaşa Aile Sağlığı Merkezinde görevli Sakallıoğlu, AA muhabirine, merkezde görevli bir hemşirenin Kovid-19 olmasının ardından kendisinde de bazı belirtilerin görüldüğünü ifade ederek, şikayetlerinin hafif öksürükle başladığını, ertesi gün ise bunlara kas ağrısı ve yüksek ateşin eklendiğini söyledi.
Belirtilerin artması üzerine yaptırdığı testin pozitif çıktığını anlatan 53 yaşındaki Sakallıoğlu, evde bir gün ilaç tedavisi gördüğünü ancak hem şekerinin yüksek çıkması hem de karaciğer enzimleri ve böbreklerdeki birtakım değerlerin de bozulduğunun görülmesi üzerine 28 Aralık’ta hastaneye yatırıldığını aktardı.
Sakallıoğlu, yaklaşık 20 yıldır diyabet hastalığı nedeniyle ilaç kullandığını belirterek, 10 günlük hastane sürecinin zorlu ve sıkıntılı geçtiğinin altını çizdi.
Ateşinin uzun süre düşmediğini, kas ve eklem ağrılarının yanı sıra mide bulantısı ve ishal şikayetlerinin de geliştiğini vurgulayan Sakallıoğlu, “Ciddi mide bulantısı yaşadım, hastane sürecinde 10 kilo kaybettim. Hastalığın tesiriyle şekerim 350’ye çıktı. Zaten hem şekerimin yükselmesi hem de ‘Sürecin sonunda akciğerde tutulma olur mu’ diye hastaneye yatırmışlardı çünkü sonrasında verilecek kortizon tedavisi ile şeker iki katına kadar çıkabiliyor. Bu sürecin sonunda akciğer tutulumu oldu ama çok yüksek olmadı, oksijen takviyesine ihtiyaç duyulmadı.” dedi.
Sakallıoğlu, özellikle bulantı ve ateşin aşırı derecede rahatsız edici olduğuna dikkati çekerek, “Bulantı ilaçları da cevap vermedi, o yüzden 3-4 gün hiç yemek yiyemedim, aynı zamanda uyuyamadım da.” diye konuştu.
Hastanedeki tedavi sürecinin zorlu geçtiğini anlatan Sakallıoğlu, “İnsanın bir hafta içinde 10 kilo vermesi aşırı halsizliğe neden oluyor. Şikayetlerin 15 günün sonunda bile devam etmesi zordu, yani yaşaması zor bir süreçti.” ifadelerini kullandı.
Sakallıoğlu, hekim olan eşi ve çocuğunun da testinin pozitif çıktığını belirterek, “Eşim de astım hastası olduğu için süreci sıkıntılı geçirdi. Çocuğumda da 5 gün devam eden ateş oldu. Eşim, çocuğa bakmak için evde kaldı, yoksa onun da tedavisi hastanede yapılacaktı. Hastalık süresince oturur pozisyonda uyudu, o da sıkıntılı geçirdi.” dedi.
– “AŞILAMAYI HERKESİN YAPTIRMASI LAZIM”
Solunum sıkıntısı gelişmediği için şanslı olduğunu ifade eden Sakallıoğlu, “Kimsenin bu süreci yaşamasını istemem, solunum sıkıntısı yaşamamama rağmen zorlu bir süreçti . Solunum sıkıntısı yaşayan kişilerin halini düşünmek bile istemiyorum, Allah onlara şifa versin.” diye konuştu.
Yaklaşık 30 yıllık hekim olan Sakallıoğlu, vatandaşlardan maske kullanmaya devam etmelerini, mesafe ve hijyen kurallarına da mutlaka uymalarını isteyerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Dışarıda gördüğümüz kadarıyla bayağı bir kalabalık ortam var. Bu hastalığın kimde nasıl bir süreç yaşatacağı belli değil, yaşı genç olan bir insan da hastaneye düşebilir. Genç insanlarda hiçbir sıkıntı olmayıp annesine, babasına, dedesine ve diğer büyüklerine bulaştırma riski var. Onlardan birinin ölümüne veya hastanede çok sıkıntı yaşamasına sebep olabilir. Bu açıdan da düşünmelerini tavsiye ediyorum, yani zor bir süreç, dikkat etmek lazım.”
Sakallıoğlu, ülke genelinde olduğu gibi merkezlerinde de aşılamaya devam ettiklerini belirterek, “Bence aşılamayı herkesin yaptırması lazım çünkü koruyucu olarak bir tek elimizde aşı ve maske var, hastalığın süreci de belli değil.” dedi.
