Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Demir, Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçılar Birliği tarafından düzenlenen “Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı” zarfında bir araya geldiği basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Savunma ve havacılık ihracatında erişilecek rakamların Türkiye’nin dünyadaki etkinliğinin, teknoloji konusundaki derinliğinin ispatı ve duyurulması anlamına geldiğini bildiren Demir, bunun ülkenin yurt dışındaki teknoloji seviyesi algısını da değiştireceğini söyledi.
Demir, burada geliştirilen teknoloji ve modellerin diğer sektörlere de olumlu tesir edeceğini vurguladı.
Elektrikli otomobil konusunda yürütülen çalışmalara savunma sanayisinin katkıda bulunabileceğini açıklayan Demir, bunun yanında savunma sanayisinin de bu çalışmalardan yararlanması ve birlikte Ar-Ge yapılmasının mümkün olduğunu dile getirdi. Demir, “Savunma sanayisinde kullandığımız bazı ürünlerde elektrikli motorların geleceğini biliyoruz. Bu konuda geleceğe yönelik bir takım çalışmalarımız var.” dedi.
Savunma sanayisinde yurt dışından tedarik edilen ürünlerle ilgili sorular üzerine Demir, şöyle konuştu:
“Son dönemde dağıtılmış taleplerde yavaşlamalar, süre uzatmaları, bir takım ürünlerin gönderilmemesi gibi tavırlarla karşılaştık. Bunlar uzun vadede bizim için faydalı oldu. Daha Aşağı bileşenlerdeki çok ayrıntısıyla uğraşma ürünlerde dikkatimizden kaçmış bir konunun tanıdık olmayan bağımlılığını gördüğümüzde yerlileştirmekle ilgili hemen harekete geçme fırsatı bulduk. ‘Şunu geciktiririz, bunu daha sonra veririz’ ya da ‘vermeyiz’ gibi tavırlar bizim için muhabere fişeği anlamına geliyor. Bunu duyunca bir anlamda uyanmış oluyoruz. Bazen şirketler bu yabancı bileşenleri gözden kaçırabiliyorlar. Yerlileştirmede öncelik sıramız var. Her ürüne bir anda saldıramıyorsunuz. Nelere öncelik vereceğimiz konusunda bunlar mesaj veriyor.”
Türkiye’nin bir dizi alanda dünyada en iyi veya en iyiler aralarında olabileceğine muhabere eden Demir, “Türkiye, elektronik harp, elektromanyetik sistemler, lazer, yapay zeka ve yazılım gibi bir dizi alanda ortaya koyacağı gayret ve yatırımla dünyayla beygir başı gidebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
ATAK’IN YERLİ MOTORU 2020 SONUNDA ÇALIŞACAK
Ulusal Muharip Uçak’ın 2023’te hangardan çıkacağını, yer testleri ve motor testlerinin başlayacağını aktaran Demir, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin gönül rahatlığıyla bir filo olarak kullanması 2028-2029 gibi düşünülüyor.” diye konuştu.
Projeye ortak olma potansiyeli bulunan ülkelerle, o ülkenin harekat ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmayacağı da dahil bir dizi tahlil, değer biçme yapıldığını anlatan Demir, bu sürecin çeşitli ülkelerle sürdüğünü söyledi. Demir, “Bir Takım şeyleri erkenden konuşmak bize uzun vadede hasar veriyor.” ifadesini kullandı.
Pakistan’a Hücum helikopteri satışında ABD’den motor konusunda alınacak lisans için sürecin devam ettiğini dile getiren Demir, şöyle devam etti:
“Bürokratik işlemler devam ediyor. hemen kasti bir gecikme var diyemiyoruz. Türkiye’den daha fazla Pakistan’ı ilgilendiren bir ihracat, sonucu bekleyip göreceğiz. Saldırı motoruyla ilgili bu nesil soru işaretleri, ihracat izinleri oldukça ihracat konusunda önümüzü istediğimiz değin net göremiyoruz. TEI’de geliştirilmekte olan ve çekirdeği çalıştırılan motor Hamle ve Gökbey’de kullanılacak. Bu motoru belki önümüzdeki yılın sonunda çalıştırıyor olacağız ama bu helikoptere takılıp uçurulacağı anlamına gelmiyor. Sonrasında ayrıntılı bir deneme süreci var. Bu süreç ne kadar hızlandırırsanız hızlandırın vakit alıyor. Yoksa Hamle’ın motorunu da önümüzdeki yıl sonunda verdik diyebiliriz lakin bu parametreler düşünüldüğünde biraz daha vakit alacak.”
(AA)
