Sağlık Bakanlığı bünyesinde yer alan Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (HSGM) ile Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) başta olmak üzere, kamu ve özel sektörden ilgili birçok kurum ve kuruluşun katılımıyla oluşturulan Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat İşbirliği Platformu, Türkiye’de şeker tüketiminin azaltılmasına yönelik bir rehber hazırladı.
Türkiye Şeker Tüketimini/Kullanımını Azaltma Rehberi adını taşıyan doküman, tarafların katıldığı çevrimiçi bir toplantı ile tanıtıldı. Rehberin Sağlık Bakanlığı’nın sağlıklı beslenmenin teşvik edilmesi ve bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi amacıyla yürüttüğü “Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı ve Eylem Planı” kapsamında şeker tüketiminin azaltılması yönündeki çalışmalara katkı sağlaması bekleniyor.
Toplantının açılış konuşmalarını TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz ve Halk Sağlığı Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih Kara yaptı. Konuşmaların devamında, Genel Müdürlük bünyesinde yer alan Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Dairesi Başkanı Doç. Dr. Nazan Yardım Rehberin tanıtımını yaparak katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.
Akyüz: “Gıdaları şeytanlaştırmadan, yeterli ve dengeli beslenme teşvik edilmeli”
TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz konuşmasına şekerin kısa bir tarihçesini vererek başladı. Ülkelerin kaderini değiştirmiş bir gıda olan şekerin günümüzde aşırı tüketim sonucu kronik hastalıklarla ilişkilendirildiğini ifade eden Akyüz, aynı dönemde enerji sarfiyatının düştüğüne de dikkat çekti.
TBSA ve STEPS araştırmalarında ortaya koyulan verilere atıfla, Türkiye’de son yıllarda şeker tüketimi ve obezite görülme sıklığında belirgin bir artış görülmediğini vurgulayan Akyüz, bunun tüketicinin bilinçlenmesi yanında gıda ve içecek üreticilerinin yürüttüğü özverili çalışmaların da bir sonucu olduğunu ifade etti.
Ambalajlı gıda üreticilerinin tuz ve trans yağın azaltılması, tüketicinin bilgilendirilmesi ve son olarak da şekerin azaltılması konusunda yıllardan beri birçok gönüllü çalışmaya imza attığını belirten TGDF Başkan Vekili, rehber vasıtasıyla bu konuda taahhütlerini tekrar kamuoyuna duyurmaktan gurur duyduklarını söyledi.
Rint Akyüz konuşmasında şunları söyledi:
“Biz diyoruz ki yeterli ve dengeli beslenme. Bazı gıdaların cımbızla alınıp zararlı gibi tanıtılması tüketicilerde gıdanın kendisinin zararlı olduğu algısına yol açıyor. Aslında hiçbir gıda zararlı değil, zararlı olan gıdanın tüketim miktarı. Vücudun şekerin de, tuzun da yeterince tüketilmesine ihtiyacı var. Gıdaları şeytanlaştırmadan, yeterli ve dengeli beslenmenin teşvik edilmesi için tüm paydaşları yardıma çağırıyorum.”
Kara: “Şeker azaltma konusunda ilk günkü heyecan sürüyor”
İkinci açılış konuşmasını yapan Halk Sağlığı Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih Kara ise ifrat ve tefritten uzak durarak, uçlarda dolaşmadan, her gıdanın faydalı olduğunu bilerek sağlığı korumanın gerekliliğini vurguladı.
Obezite sorununun sadece yetişkinleri değil çocukları da etkilediğini, bu durumun bir halk sağlığı problemi olmanın yanında ülkelerin ekonomisini de etkilediğini ifade eden Kara, beslenmeye bağlı bulaşıcı olmayan hastalıkların erken ölümlerde ilk sırayı oluşturduğuna dikkat çekti.
Halkın şekersiz çay içmeye başladığını ancak bunun yeterli olmayacağını söyleyen Kara, asıl konunun gıdalardaki şeker olduğunu belirtti. Kara Dünya Sağlık Örgütü’nün, günlük enerji alımının yüzde 10’unun şekerlerden gelmesi gerektiği tavsiyesini hatırlatarak bu miktarın 50 grama, yani 20 adet kesme şekere karşılık geldiğine dikkat çekti.
Kara konuşmasında Hareketli Hayat Programı ve Eylem Planı çerçevesinde şeker azaltımı ile ilgili protokolün imzalandığını hatırlatan Kara, bugün aynı heyecanı gördüğünü ve bundan mutluluk duyduğunu sözlerine ekledi.
Yardım: “Bu adım çok daha iyi gelişmelere vesile olacak”
Toplantıda Türkiye Şeker Tüketimini/Kullanımını Azaltma Rehberi’nin tanıtımını yapan Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Dairesi Başkanı Doç. Dr. Nazan Yardım, dünyada ve Türkiye’deki sağlık verileri hakkında bilgilendirme yaptı.
Kalp hastalıkları, inme, kanser, tip 2 diyabet gibi bulaşıcı olmayan hastalıkların dünyadaki ölümlerin yüzde 70’inden fazlasını oluşturduğunu vurgulayan Yardım, bu ölümlerin dörtte üçünün erken yaş tabir edilen 70 yaşın altında görüldüğünü söyledi. Bulaşıcı olmayan hastalıkların başta gelen nedenlerinin sigara, hareketsizlik, zararlı düzeyde alkol tüketimi ve sağlıksız beslenme olduğunu belirten Yardım, hükümetlerin bulaşıcı olmayan hastalıklar konusunda aksiyon alma zorunluluğunda olduğunu ifade etti.
Serbest şeker tanımının üretici ve tüketici tarafından yiyeceklere ve içeceklere eklenen şeker yanında bal, şurup, meyve suları ve meyve suyu konsantrelerinde doğal olarak bulunan şekerleri de içerdiğini ifade eden Yardım, bunların aşırı tüketiminin diş çürüğü, aşırı kalori alımı, insülin direnci, tip 2 diyabet, kan ve karaciğer yağlanması gibi birçok soruna yol açabildiğini vurguladı.
Ciddi çalışmalar sonucunda ortaya koyulan Rehberin şeker tüketiminin azaltılması konusunda uygulama basamaklarını içerdiğini belirten Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Dairesi Başkanı, sektör tarafından yürütülecek gönüllü faaliyetlerin reformülasyon, porsiyon ve tüketim birimi ayarlamaları ile tüketicilerin daha az şeker tüketmeye teşvikini kapsadığını duyurdu.
Sunumunun sonunda Rehberin hazırlanmasında katkısı olan firma ve derneklere teşekkür eden Yardım, bu adımın çok daha iyi gelişmelere vesile olacağı temennilerini dile getirdi.