Banka, böylece etki yatırımlarının yönetilmesi için daha fazla disiplin, şeffaflık ve ölçülebilirlik sağlama hedefiyle küresel bir standart uygulama taahhüdünü kamuoyuna açıklamış oldu.
Türkiye’de etki yatırımı modelinin gelişmesini ve iyi işleyen bir etki yatırımı ekosisteminin oluşturulmasını amaçlayan Etki Yatırımı Danışma Kurulu’nun (EYDK) kurucu üyesi olan Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, Etki Yönetimi Çalışma Prensiplerini imzalayan Türkiye’deki ilk kuruluş oldu.
Türkiye’nin geleceğine ve sürdürülebilir kalkınmasına hizmet ederek Türkiye’de örnek teşkil edecek işlere imza attıklarını belirten Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, “Etki Yönetimi Çalışma Prensipleri de bu örnek çalışmalar arasında yerini aldı. Ülkemizde söz konusu prensipleri imzalayan ilk kuruluş ve bu anlamda öncü olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Banka olarak, etki yönetimi sistemlerini uluslararası perspektifte sürekli olarak geliştirilebilen ve iyi uygulamaların örnek alındığı bir referans noktası olarak görüyoruz. Biz de global ve yereldeki iş birliklerimiz ile şirketlere, organizasyonlara ve fonlara etki yatırımları aracılığıyla finansal, sosyal ve çevresel kazanımlar sağlanmasına katkı sunmayı hedefliyoruz” dedi.
Kredi vadesi boyunca, kredi tutarından bağımsız olarak tüm finansman türlerine çevresel ve sosyal izleme süreci uygulayan öncü kuruluşlardanız.
İlgili tüm politika ve prosedürlerin Dünya Bankası standartları ile uyumlu olduğunu vurgulayan Öztop, “Finansman büyüklüğünden ve sektörden bağımsız olarak tüm kredilendirme faaliyetlerimizde rutin karar alma süreçlerimizin bir parçası olarak çevresel ve sosyal risklerin değerlendirmesini yapıyoruz. Müşterilerimizin çevresel ve sosyal performanslarını tüm finansman türlerinde kredi tutarından bağımsız olarak ve kredi vadesi boyunca IFC performans standartlarına uygun şekilde takip eden bir banka olarak, hem müşterilerimizin hem de projelerinin risklerini ayrı ayrı analiz ediyor, çevresel ve sosyal aksiyon planları hazırlayarak kapasitelerinin geliştirilmesini destekliyoruz. Hazırlamış olduğumuz çevresel ve sosyal aksiyon planları ile sadece çevresel sosyal risklerin önlenmesini değil, aynı zamanda pozitif etki yaratmayı da çok önemsiyoruz ” şeklinde konuştu.
Etki yatırımcılığı misyonu çerçevesinde enerji verimliliği, kaynak verimliliği, istihdam, teknolojik gelişim ve dijitalleşme projelerine kaynak sağlamayı stratejik öncelik alanı olarak belirlediklerini de sözlerine ekleyen Öztop, “2020 yılsonu itibarıyla kredi portföyümüzün yüzde 57’sini yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerine sağlanan finansmanlar oluşturuyor. Finanse ettiğimiz temiz enerji projeleri ve iş birlikleri sayesinde 2020 yılsonu itibarıyla yıllık yaklaşık 3 milyon ton sera gazı emisyonu salımına engel olduk ve iklim değişikliği ile mücadelede olumlu çevresel etki yarattık. Sektörümüzün sürdürülebilir gelecek üzerindeki etkisini artırmak amacıyla etki yatırımcılığı alanındaki öncü çalışmalarımıza devam etmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Etki Yönetimi Çalışma Prensipleri:
Finansal getirinin yanında ölçülebilir pozitif çevresel ve sosyal etki yaratılması amaçlanan yatırımlara yönelik etki yönetim sistemlerinin tasarımı ve uygulanması için bir çerçeve olmayı amaçlar. Uluslararası Finans Kurumu (IFC) başta olmak üzere önde gelen uluslararası finans kuruluşları ve etki yatırımcıları tarafından geliştirilen prensiplere, şu anda 33 ülkeden yaklaşık 420 milyar dolarlık varlığı kapsayan 137 imzacı katıldı.