Ağrıları Dikkate Almazsanız Gömlek Düğmelerinizi İliklerken Bile Zorlanabilirsiniz

Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Omzunuz, bir bilye ve yuva eklemi oluşturan üç kemikten oluşuyor. Bunlar üst kolunuz (humerus), kürek kemiği ve köprücük kemiğinizdir (klavikula). Omuz ekleminizi çevreleyen ve her şeyi bir arada tutan doku da vardır. Buna da omuz kapsülü denir. Herhangi bir nedenden dolayı ortaya çıkan donmuş omuz ile kapsül o kadar kalın ve sıkı hale gelir ki hareket etmesi zorlaşır. Böylece geçmeyen omuz ağrılarının sebebi ‘Donuk Omuz Sendromu’ çıkar.

Omuz Ağrılarını Dikkat Almalıyız

Omuz ağrılarının ihmale gelmeyeceğini belirten Romatem Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Orhan Akdeniz, “ Bu sorunların başında donuk omuz geliyor. Birçoğumuzun adını dahi duymadığı ve omuz donar mı dediği rahatsızlık şiddetli ağrıları ve hareket kısıtlığı ile hayatımızı olumsuz etkileyebilir. Oysaki bunun neden ortaya çıktığı bilip gereken önlem alındığında doğru tedavi ile problem çözülüyor” dedi.

Erken Dönemde Tedavi Büyük Önem Taşıyor

Akdeniz,” Tedavide amaç ağrıyı hafifletmek ve eklem hareket açıklığını ve fonksiyonelliği geri kazanmaktır. Bu amaçla ağrı kesici ve anti-enflamatuvar ilaçlar, kas gevşeticiler, eklem içi lokal anestezik veya kortizon enjeksiyonları yararlı olabilir. Eklem hareket açıklığına yönelik egzersiz programına erken dönemden itibaren başlanmalı ve devam edilmesi büyük önem taşıyor. Zaman kaybetmeden fizik tedavi ve egzersiz uygulamalarını içeren bir rehabilitasyon programına başlanması gerekiyor. Yüzeyel soğuk ve sıcak uygulamaları, ultrason, lazer, ağrı kesici akım tedavileri, kuru iğneleme, akupunktur, kinezyo bantlama, hidroterapi ve masaj donuk omuz tedavisinde kullanılan tedavi yöntemleri arasında yer alır.”

Nasıl Anlarız?

Donuk omuzun en önemli belirtileri ağrı ve hareket kısıtlılığıdır. Klinik tablo genellikle üç evre şeklinde seyreder:

Birinci evre: Omuz çevresinde şiddetli ağrı şeklinde başlar. Bunu giderek ilerleyen bir eklem tutukluğu izler. Ağrı özellikle geceleri daha şiddetli hale gelir. Bu dönem 2-9 ay arası sürer.

İkinci evre: Ağrı yavaş yavaş azalır ama hareket kısıtlanması ve tutukluk devam eder. Yemek yeme, giyinme, soyunma gibi günlük yaşam aktivitelerindeki kısıtlılık daha belirgin hale gelir. Bu evre 4-6 ay sürer.

Üçüncü evre: Ağrı ve kısıtlılığın yavaş yavaş azaldığı çözülme evresidir. Bu evre de yaklaşık 6 ay ile üç yıl arasında devam eder.

Bu Yazıya Tepki Ver