17 Ağustos Marmara depreminde Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde oturdukları evin çökmesi sonucu enkaz altından 12 saat sonra kurtarılan Nilgün Karamert, sağ olarak kurtulduğuna inandığı kızı Gözde’yi arıyor. Asrın felaketinden sonra çalmadık kapı bırakmayan acılı anne, kızını arayışını ve verdiği mücadeleyi kaleme aldığı “Gözde-Sesimi Duyan Var Mı?” isimli kitabı ile kızına ulaşmak istiyor.
“Kızım Gözde’yi okulda görmüşler”
Kızı Gözde’nin enkazdan çıkmadığını, bölgede bulunan hastaneye bir teğmen tarafından getirildiğini ve sonrasında kızını kaybettiğini anlatan Nilgün Karamert, “Hiç bir yarası yokmuş. O yıldan beri araştırmalar yaptık, enkazdan da çıkmamıştı. Daha sonra deprem sonrasında okullar açılmıştı. Kızım da ilkokula başlayacaktı. Komşumun kızı, Gözde’yle okulda görüşmüş. Komşumun kızı, Gözde’nin kayıp olduğunu bilmiyormuş. Bu olayı tesadüfen öğrendim. Araştırma yapıldı, hiçbir sonuç alınamadı. Kimse tanımadı ama arkadaşları Gözde’yi tanıdı. Öğretmenleri bile tanımadı” dedi. 1999 yılından itibaren çok mücadele verdiğini kaydeden anne Karamert, “O yıldan beri çalmadığım kapı, yapmadığım, uğraşmadığım bir şey kalmadı. Gerçekten çok mücadele verdim” diye konuştu.
“Yüreğimden gelen şeyleri kitaba döktüm”
Yıllardır hissettiği acıyı yazıya döktüğünü anlatan Karamert, sözlerine şöyle devam etti:
“Duygularımı, yüreğimden gelen şeyleri kitaba döktüm. Bir umudum vardı, umudum kitabın Gözde’ye ulaşmasıydı. Bu kitabın, Gözde ile aramızda köprü oluşturmasını çok istiyorum. Bunca yıl geçti hala Gözde’yi görmeyenler, kayıp olduğunu bilmeyenler var. Kitabın her satırında gözyaşım ve umudum var. Bu kitabı çok hayal kurarak, çok umut ederek yazdım. İnşallah bu hayallerime umutlarıma ve Gözde’me kavuşurum. Maddi yardım istemiyorum, sadece kitabın Türkiye genelinde yayılmasını istiyorum. Ne kadar yayılırsa benim o kadar umudum artacak. Herkesten paylaşmasını istiyorum”
“Vicdanım rahat değil”
Bir yandan Gözde’yi ararken, diğer yandan da 2 çocuğuna da annelik yapmaya çalıştığına dikkat çeken Nilgün Karamert, “Geceleri başımı yastığa koyduğumda vicdanım sızlıyor, benim bir kızım daha var ama yok. Kızımı bulmak zorundayım, hiç rahat değil vicdanım” şeklinde konuştu.
Kayıp mezarlar açıldı, DNA eşleşmesi yapılmadı
Yaşadıklarını anlattığı kitabını 1 sene içerinde yazdığını ama basım aşamasının zor olduğunu anlatan anne Karamert, şu ifadeleri kullandı:
“Gözde’yi ararken her türlü zorluklarla karşılaştım. Kitabımı yazarken tekrar aynı duyguları yaşamak çok zordu. Unuttuğum anlar varmış, maalesef yazarken hatırladım. Ne yapacağımı bilmiyorum. Kayıp mezarları açıldı ancak DNA testinde eşleşme bile yapılmadı. 4 yıl oldu kimsesiz mezarlıkları açıldı, kabuk bağlayan yaramızı kanattılar. Mezarların açılması çok acı vericiydi. Bir anne olarak kızımın kalbinin attığını hissediyorum. Kızım şu an 28 yaşında.
Olay sonrasında hafızasını kaybetmiş olabilir. 22 yıldan beri çok mücadele verdim. Kızım ölüsünü ya da dirisini bulana kadar mücadelemi asla bırakmayı düşünmüyorum. Kızımla ilgili sonuç olmadan yaşayamam. Devletten ve insanlardan yardım istiyorum. Nereye gidersem gideyim, Gözde ismini duyduğumda yüreğim kıpır kıpır oluyor. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissediyorum. Kayıp mezarlar açıldı. Bizden eşleştirme alınması gerekirdi fakat devlet bu bütçeyi karşılamadı. Adli tıp da bütçesiz yapmadı. Mezarlar açılırken böyle bir talepte bulunulmadı. Bu konuda yardım istiyorum. Mezarlar neden açıldı? neden yıllardır duruyor?” şeklinde konuştu.
Aslı Aktaş Aksoy – Cihan Atik – Enes Bektaş