Kemal Kılıçdaroğlu’ndan seçim açıklaması: Seçimler yasaların öngördüğü tarihte olacak

Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Maltepe Belediyesi göre düzenlenen Ekonomide Yeni Arayışlar Forumu’nun bugünkü oturumuna CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile çok sayıda partili katıldı.

“ESKİ SAYFA O KADAR FAZLA KİRLENDİ Kİ YENİ BİR SAYFAYLA BAŞLATMAK ZORUNDAYIZ”

Forumun açılış konuşmasını yapan Kılıçdaroğlu, muhakkak dönemlerde ekonomide kırılmalar olduğunu belirterek, “Eğer bir ekonomi kurumsallaşmışsa, siyaset kurumu kurumsallaşmışsa sıfırdan yeni başlangıçlara ihtiyacımız yok. Uyarı ederseniz siyaset dünyasının kullandığı bir cümle var; yeni bir beyaz sayfa açacağız. Çağırmak oysa eski sayfa o kadar çok kirlendi ki yeni bir sayfayla başlamak zorundayız. Yeni bir sayfa açılmak zorunda kaldığımız süreci başlatanlar kimler? Eğer siyaset kurumu gerçekten görevini yapabilseydi böyle bir cümleye ihtiyacımız olmayacaktı. Bir şey daha var yeni sayfa açmada. kimsesiz iktidar olanların bir zaman daha sonra siyaset arenasından çekildiğini görüyoruz. Kurumsallaşmış bir siyasal yapının eksikliğini defalarca birlikte görüyoruz. Cumhuriyet Irk Partisi haricen iktidar olup da varlığını sürdüren siyasi parti hemen hemen hiç yok. O vakit bunun da sorgulanması gerekli, niçin iktidar oluyorlar, bir zaman ülkeyi yönetiyorlar ve bir vakit daha sonra ayrılıyorlar, tarihteki yerlerini almak üzere görevlerini sonlandırıyorlar” dedi.

TANK-PALET FABRİKASI TARTIŞMASI

“Kıymetli arkadaşlarım yolsuzlukların da içselleştirdiğini bu süreçte görüyoruz. Yolsuzlukların da üzerinde akademik dünya durdu. Toplum niçin yolsuzluklar konusunda büyük ölçüde duyarsız ışık halkası getirildi.” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Öyle bir noktaya taşındı ama toplum; devlet ve yöneten kişinin, yani devlet başkanının yolsuzluklardan pay alması bile akılcı karşılanmaya ve bu konuda yazılar yazılmaya başlandı. Gönül isterdi ki akademik dünya yolsuzluklar konusunda derin incelemeler yapabilseydi. İhale yasasındaki öbür örneğin var. Doğrusu yasaya bile gerek hissetmiyorlar. Örnek mi istiyorsunuz. Tank-palet fabrikası misal olarak vereyim size. Özelleştirme kapsamına alındı mı, alınmadı. Özelleştirme değil bu dendi, bir kararname var. Satıldı mı? Hayır. Çünkü satılsa karşılığında bir para alınacak. Kiralandı mı? Hayır. Çünkü kiralansa karşılığında bir kira bedeli alınacak. Ne oldu. 20 milyar dolar değeri olan fabrika 25 yıllığına bedava verildi. 5 kuruş alındı mı? Kimin parası; 82 milyonun. Kim sağduyu. Toplumda hangi kesimler aklıselim. Müslümanlığı savunanlar var. Kanunsuzluk nedir peki kardeşim. Kul hakkı yemek yemek nedir peki? Ahlak değerler, savunalım. Siyasetçinin hesap vermesi gerekiyor. Neden, millet kaynağını harcadığı için. Siyasetçi hesap veriyor mu? Hesap vermeye gerek bile duymuyor. Siyasetin yozlaşmasının temelinde de zaten bu var. Ben istediğimi yaparım, kimse bana hesap soramaz. İstediğim kararları alırım hiç kimse bana hesap soramaz.”

Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de 100’ün üstünde üniversite aslında üniversite mi? Nasıl olur? Üniversite data üretecek ancak sanayi de onu uygulasın. Siyasal iktidar paralelinde düşünmeyen akademisyeni siz atarsanız KHK ile o üniversite nasıl veri üretecek? Türkiye’nin en saygın üniversitelerinde öğrenciler ağırlama yaptı diye orası düşmanlaştırılırsa ve bir nefret edilen şey egemenliği kurulursa üniversitelerin üzerinde üniversiteler nasıl veri üretecek. Ve akademik dünya Türkiye’yi yok de yabancı ülkeyi tercih ediyorsa oturup her zaman birlikte düşünmemiz lüzum” dedi.

Can ve mülk güvenliğinin teminatının egemen hak olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu,, “Var mı bu ülkede bağımsız hak; hayır yok. Cumhurbaşkanın bir sözcüsü var. Soruyorlar, belediye başkanları açığa alındı, yerlerine kayyum atandı. ‘Onlar suçludur’ diyor. Sen etken misin? Hayır. ‘Onlar cezalandırılacak’ diyor. Sen egemen misin? Hayır. Ama onların cezalandırılacağını saray adına zaten dile getiriyor. Daha Sonra kalkacağız biz, bütün dünyaya diyeceğiz ancak biz; Türkiye’de egemen yargı var, herkesin can ve mülk güvenliği var. İyi de, senin sözcün aksini söylüyor. Dolayısı ile can ve mülk güvenliğinin olmadığı yerde biz yeni arayışların rotasını belirlemeye çalışıyoruz” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Aylık geliri 673 liranın altında olan kişi sayısı 8 milyon 647 bin 283 kişi var. Ben sizlere 1940’lı yıllardan laf etmiyorum. 2019’dan söz ediyorum, 2019’un Türkiyesinden. Nereden buldunuz diye sorabilirsiniz. Bu devletin devlete ait kayıtları, sigorta primini ulus ödüyor. Aylık geliri 1000 liranın aşağıda olan dul ve yetimlerin sayısı. Onu da vereyim: 847 bin 643 birey. Peki bu gerçekler geniş kitlelere açlık edilen ölçüde yansıyor mu? Kişi başına kazanç ortalama 9 bin dolarsa, niçin çöp konteynırlarda çöp toplayan on binlerce fakir fakir var” dedi.

ASGARİ VERGI AÇIKLAMASI

Önümüzdeki günlerde asgari ücretin belirleneceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Asgari aidat net 2 bin 20 lira. Türk-iş yaptığı açıklama; arzu sınırı 2 bin 102 lira. Asgari vergi arzu sınırının aşağıda. Sendikaların bir araya gelmesi çok ama paha biçilmez. Devlet enflasyonu kendisi açısından yüzde 22.58 olarak belirledi. Yılbaşından itibaren yüzde 22.58 zam yapacağım, diyor. Düşünce ve mantık şunu diyor; o zaman en düşük ücrete de yüzde 22.58 zam yapılması gerekli, diyor. bundan başka büyümeden pay verilmesi lazım. İşçi sendikaları bunu gerçekleştirebilir mi? İktidarın mı, işçinin mi yanında duracaklar. Düne değin her zaman iktidarın yanında durdular. Ve o iktidar aldı bunları arzu sınırındaki bir asgari ücrete mahkum bıraktı. Istek sınırının altındaki bir en düşük ücrete hükümlü bıraktı” dedi.

Dört ayaklı bir stratejiye ihtiyaçları olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Güçler ayrılığı ilkesinin olduğu, demokrasinin bütün kurumlarıyla çalıştığı, yargının egemen olduğu, düşüncenin özgürce açıklama edildiği, düşüncesini ifade etti diye kimsenin hapse atılmadığı, seçilenlerin görevlerinin başında olduğu, merkezi yönetimin kayyım atayarak halkın iradesine darbe vurmadığı bir demokrasiye ihtiyacımız var. Bütün tarafların katılımıyla yeni bir tüzük yazma süreci başlatacağız. Hiç kimsenin dışlanmadığı yeni bir süreci başlamak zorundayız” dedi.

Hangi siyasal iktidar gelirse gelsin, Türkiyeyi kim yönetirse yönetsin yolsuzluklar konusunda sağduyu bir toplum yaratılması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Her birimizin alın terimizin çalındığı bir süreç demektir. Yolsuzluk bununla birlikte siyasette iktidar olanların açtıkları beyaz sayfanın safha safha kirlenmesidir. Bu konuda atılacak en manâlı adım siyasi etik yasasının çıkmasıdır” dedi.

SEÇİMLER YASALARIN ÖNGÖRDÜĞÜ TARİHTE OLACAK

Kılıçdaroğlu, “Kimse umutsuzluğa kapılmasın, sahiden de bu ülkeyi büyüteceğiz. Hangi baskılar gelirse gelsin Türkiye’yi çağdaş uygarlığa ulaştıracağız. Birlikte çaba edeceğiz. Cumhuriyet’i kurduk, içten ama şimdi bu Cumhuriyet’i hakiki anlamda bir demokrasiyle taçlandırmak zorundayız. Bu tarihin bize yüklediği bir sorumluluktur. Üniversitelerin data ürettiği bir toplum. Hiçbir endişem yok bu konuda. Sadece biraz zamana ihtiyacımız var. Niçin? Seçimler bizim belirlediğimiz tarihte yok, yasaların öngördüğü tarihte olacak. Yerel yönetimlerde elde ettiğimiz başarıyı genel seçimlerde de elde edeceğiz. O beyefendiyi aşağıya indirmek bizim boynumuzun borcudur. Bu kadar sıkıntıya bizim tahammülümüz yok” dedi.

Kaynak: DHA

Bu Yazıya Tepki Ver